hgs  eokul   lgs   kyk  
  07.05.2024  

Yerli uyduyla dünya BBG evine dönüşecek

Geçen yıl fırlatılan Rasat uydusundan sonra, Türkiye birkaç ay sonra Göktürk-2'yi de uzaya gönderecek. Tamamı Türk mühendislerince geliştirilen bu istihbarat uydusu sayesinde dünya bizim için BBG evinden farksız olacak. 8 yılda geliştirilecek 12 yeni uydu sayesinde mayınları bile uzaydan tespit etmek mümkün hale gelecek

Mehmet Ali Ergun
Türkiye, aralık ayında Göktürk-2 uydusunu fırlatmaya hazırlanıyor. Bu istihbarat ve haberleşme uydusunun en önemli özelliği tamamen TÜBİTAK mühendislerince geliştirilmiş olması... Önceki akşam biraraya geldiğimiz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün uydu teknolojileri konusunda Türkiye'nin geldiği noktayı paylaştı.

MAYINLAR BİLE GÖRÜLECEK
TÜBİTAK'ın uzayla ilgili çalışmalar konusunda çok önemli bir noktaya geldiğini anlatan Bakan, şunları paylaştı: 'Fırlatma işini şimdi biz yapmıyoruz, ama fırlatma teknolojisini de kendimiz gerçekleştirip, 8 yıl içerisinde 12 yeni uydu daha değişik alanlarda kullanmak üzere yapılacak. Bu uydular zirai üretiminden tutun da maden aramaya, iklim değişikliklerine, çevre ve şehircilik uygulamalarına, mimari uygulamalara varana kadar birçok alanda ciddi katkı sağlayacak. Mayınları bile uydudan görebileceğiz.'

ABD VE RUSYA'DA VAR
Aralık sonuna kadar istihbarat ağırlıklı gözlem uydusu Göktürk-2'nin fırlatılacağını kaydeden Ergün, şu bilgileri verdi: 'Göktürk-2 uydusu 2.5 metreye 2,5 metre çözünürlükle görüntü sağlayacak. 5 yıl uzayda kalacak. O süre içerisinde Göktürk-3 yapılacak, ondan sonra Göktürk-4'ü devreye alacağız. Göktürk-4'te 50 santimin altında çözünürlükle görüntü elde edeceğiz. Bugün sadece ABD ve Rusya'nın sahip olduğu 20 santimlik çözünürlükle görüntü elde etmiş olacağız. Göktürk-2'yi fırlattığımızda dünyanın her yerinden görüntü alma şansına sahip olacağız. Ama, başkasının yaptığı uydularda dünyanın her yerinden görüntü alamıyoruz. Buna izin verilmiyor...

YÖK Kanunu çok önemli, çünkü...
BAKAN Ergün'ün dikkat çektiği bir nokta da üniversitelerdeki araştırma faaliyetlerine yönelikti, şu örneği verdi: '2 gün önce bir doçent arkadaş geldi. İTÜ'de ilk 500'e girmiş. Devlet olarak kendisini ABD'ye yüksek lisans ve doktoraya göndermişiz; toplam 6 yıl...
Şimdi kural şu: 1 yıl bursa 2 yıl hizmet. Yani yasal olarak 12 sene Türkiye'de hocalık yapması gerek. Gelmiş, işe başlamış... Dedim ki 'kaç para alıyorsun.' 2.500 TL alıyormuş. Geçinmek için ikinci öğretimde de akşamları ders vermeye gidiyor. Araştırma yapabilir mi bu arkadaş? Araştırmacıları nerede değerlendiriyoruz, kaç para veriyoruz. Şimdi yeni YÖK Kanunu'nda mutlaka bu tür unsurların çözümüne dair birtakım şeyler koyalım.'

Fezaya niyet, balistik teknolojisine kısmet
UYDU çalışmaları sırasında yeni de bir teknoloji ortaya çıkmış. Şu anda Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tamamen bu yazılımı kullanmaya başladığını kaydeden Ergün 'Örneğin 100 bin tane kovanla, suç mahallinde bulunmuş olan 60 tane kovanın görüntülerini bir anda eşleştiren ve bunların nerede üretildiği, hangi silahtan çıktığını, tespit eden bir yazılım kullanılıyor. Başka ülkelere de ihraç etme noktasına geldik.' dedi.

500 km menzilli seyir füzesi geliştiriliyor
ENSTİTÜLERİNDE 5 binin üzerinde mühendis çalıştıran TÜBİTAK'ın bütçesi 1.5 milyar liraya yakın... Bu bütçe ağırlıklı olarak proje geliştirme ve güvenlik için harcanıyor. Ergün, buralarda geliştirilen projelere bir de 'güdümlü füze' örneği verdi: Silahlı Kuvvetler geliştirilen seyir füzeleri çalışmaları tamamlandı. SOM adını verdiğimiz bir çalışmamız var. 250 kilometre menzile kadar testleri yapıldı, seri üretim aşamasına geldi, hatta Londra'da bir fuarda da sergilendi. Bütün denemeler, bütün testler yüzde 100 başarıyla tamamlandı ve 250-260 kilometre mesafeden uçaktan bıraktığımızda 60x60 santim bir karenin içini gidiyor ve hedefi vuruyor. Şimdi 500 kilometre menzilli olanın ar-ge çalışmaları da başladı.'

Dünyada ısıl pil üretebilen 5 ülke arasındayız
ÖZELLİKLE füze teknolojisinde kullanılan ve yüksek enerjiye sahip Isıl Pil teknolojisinin de üretildiğini paylaşan Ergün, şunları anlattı: '4-5 tane ülke var bunu üreten. Biz 5. veya 6. ülkeyiz. Tamamen kendi mühendislerimizin tasarımı, üretimi ile yaptığımız bir şey. Diyelim ki denizaltından torpido fırlatıyorsunuz, bu torpidonun hedefine gidene kadar çok yüksek bir enerjiye ihtiyacı var. İçerideki elektronik donanımının çalışması için yüksek enerji üreten bir pil gerekiyor. Bunu herkes yapmıyor, yapan da size vermiyor. Biz bunu yaptık ve şimdi ticarileşme safhasına geldik. Başka ülkelere de satabilecek noktadayız.'

RENAULT VE FIAT ÇALIŞIYOR
BAKAN Ergün, yerli otomobilde yeniden alevlenen 'babayiğit' tartışmalarıyla ilgili de şöyle konuştu: 'Yerli marka mümkün. Türkiye'deki gelişmeler ve dünyadaki pazar bizim yerli markayla hareket etmemize yola çıkmamıza imkan veriyor. Şöyle düşünüyorlar 'bir yerli marka yapalım çıkarken 1 milyon satsın, 500 bin satsın.' Böyle bir şey olmazki kimsenin ki böyle olmadı. Ben şahsen bir markanın 100 bini aşkın bir rakamla işe başlayacağını düşünüyorum. 100 bin iyi bir rakam bir markanın başlangıcı için. Peki bu kitleyi bu 1 milyon otomobil tüketecek olan kitlenin yüzde 10'nun almaya cesaret edemiyorsa bizim sektörümüz, cesaretini gözden geçirmesi lazım. Yani bu cesaret edilmeyecek bir şey değil. Biz diyoruz ki, yabancı ortaklarınızla görüşün. Oyak ve Tofaş şimdi bir çalışma yaptıklarını ifade ettiler. Hangi noktaya geldiler bir bakacağız.'

MATEMATİKÇİYE ÖDÜL GELİYOR
Olimpiyat Oyunları'nda ülkemize madalya kazandıran sporcuların ödüllendirildiğini anımsatan Bakan, bir detayın da altını çizdi: 'Altın madalya ile dönen sporcuya 2 bin cumhuriyet altını veriyoruz. Bu, 10 kilo altın anlamına gelir. Değeri 1.5 milyon lirayı aşıyor. Bilim olimpiyatlarında başarılı olan gençlerimize ise sadece 'aferin' demekle yetiniyoruz. Şimdi TÜBİTAK'ta bir çalışma yapılıyor. Bundan sonra bilim olimpiyatlarında başarılı olan gençlerimiz de ödül alabilecek.'

20 Eylül 2012

Konular